DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Müslüman toplumların sorunları için Batı emperyalizmini suçlamak çözüm değil. Aksine, Müslümanların ciddi bir özeleştiriye ihtiyaçları var. İslam tarihinin ilk dört-beş asırlık döneminde Müslümanlar dinamik, üretken ve nispeten çoğulcu bir medeniyet ortaya koyduklarını hatırlamalılar.”
"Dünyaya ve insanlığa ilişkin büyük durumların, soruların içinden hareket eden bir yazar değil Boström. Minör bir alanda, sadelik ve yalınlıkla açıyor sorularını. Yazarın çağrışımlara açık, sezgilerini dinleyerek akan yazma stili kurduğu olayların akışında, kahramanlarında da hissediliyor. Yalnızca kahramanlar değil, yazar da kırılgan ve naif. Berrak, şeffaf, açık."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Hak mücadeleleri için daha önce yürütülen hukuk savaşı toplumsal bir bellek oluşturdu. Ancak insanların cinsiyeti, derisinin rengi, etnik kimliği yüzünden ayrımcılığa uğraması, şiddet görmesi yeryüzünden silinemedi, bilakis ırkçılık bugün de endişe verici şekilde insanlığın gündeminde olmaya devam ediyor."
"Tocqueville, modern temsili demokrasinin işlev bozukluklarının neden olacağı yeni despotizmlerin kaderimiz haline gelebileceğini gören ve ifade eden ilk modern siyasal düşünürdür. Trump iktidarı başta olmak üzere günümüz demokrasilerinde sıkça yaşanmakta olan popülist otoriterleşme eğilimleri Tocqueville’in öngörülerinin ne denli başarılı olduğunun kanıtı, ne yazık ki!"
Gönüllü karantina günlerinde eve kapanmışken, hem yaptığı seyahatler hem de seyahatin kendisi hakkında düşüneduran Osman Tümay, eskiden uzak diyarlarda gezer ya da İstanbul sokaklarında gezinirken çekmiş olduğu fotoğraflar eşliğinde, edebiyatın içinde, seyahatnamelerin arasında dolaşıyor…
Onetti’yi sevmek, ondan zevk almak bugün özellikle yazarlardan oluşan daha dar bir izlerçevre içinde bir çeşit ayrıcalık haline gelmiştir, bir mecburiyet değilse eğer. “Yazarların yazarı" gibi bir konum. Şöhretlerden “blurb”ler, arka kapak yazıları bu konumu sergiler ve pekiştirir. Onetti’nin bazen çıldırtıcı, sık sık yorucu ve hemen her zaman hazine-benzeri kitaplarından söz edeceğim; ama kent de, kentsel yeraltı da, yabancılaşma ve beyhudelik duygusu da Güney Amerika’da romana ilk onunla girmiş değildir.
Hayvan Müzesi devrimci imkâna dair işaretler olduğu gibi bir saplantı anıtı olarak da okunabilir. Kişinin kendisine yeni bir öykü ve hatta mit yaratma çabasının uzak sıçrayışlarla mümkün olabileceği düşüncesinde ısrar etmek ve hatta bunu tuhaf bir megalomaniyle harmanlamak
Bir “siyasî iktidar”ın bir “kültür” yaratması kolay değil ama varolan kültüre müdahale etmesi, bir şeyleri durdurması, yasaklaması buna kıyasla çok daha kolay. AKP’nin de “kültürel hegemonya” arayışında dönüp dolaşıp geleceği yer burasıdır
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.